‘Rezil olacağım’ düşüncesi sosyal anksiyeteyi tetikliyor!

‘Rezil olacağım’ düşüncesi sosyal anksiyeteyi tetikliyor!

‘Rezil olacağım’ düşüncesi sosyal anksiyeteyi tetikliyor!

Kaygı belirtilerinin korkutucu bir durumla karşılaşıldığında ortaya çıkan belirtilerle benzer olduğunu belirten uzmanlar ses titremesi, nabızda veya kalp ritminde yükselme, ellerde titreme, yüzde kızarma ve odaklanma güçlükleri görülebileceğini söylüyor.

İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, insanların hayatını olumsuz etkileyebilen sosyal anksiyete hakkında açıklamalarda bulundu.

KAYGI BELİRTİLERİ KORKU BELİRTİLERİNE BENZİYOR

Günlük yaşantımızda hemen hemen her ortamda yeni insanlarla bir araya geldiğimizi söyleyen Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, “Bazı kişiler bu durumlarla iç içeyken çok rahat işlevselliğini sürdürebiliyor. İnsanlarla beraber olmak, toplum önünde görünür olmak, toplantıda katılım gösterirken paylaşımda bulunmak kişi için sorun olmuyor ve dolayısıyla bu durum onun hayatını, işlevselliğini etkilemiyor. Sosyal anksiyete yaşayan kişiler ise topluluk karşısında, yeni birileriyle tanışırken oldukça yoğun ve onun işlevselliğini bozacak düzeyde kaygı belirtileri yaşıyor.” dedi.

Kaygı belirtilerinin kişinin korkutucu bir durumla karşılaştığında gösterdiği belirtilerle benzer olduğunu ifade eden Gökpınar, “Ses titremesi, nabızda veya kalp ritminde yükselme, ellerde titreme, yüzde kızarma ve odaklanma güçlükleri olabilir.” şeklinde konuştu. 

DÜŞÜNCELER VE FİZYOLOJİK BELİRTİLER KISIR DÖNGÜ HALİNDE DEVAM EDEBİLİYOR

Sosyal anksiyetenin hangi durumlarda ne şekilde oluşabileceği konusunda örnekler veren Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Örneğin; kişinin sunum yapması gerekiyor ve öncesinde sunuma hazırlanıyor. Yeterince bilgiye sahip ve anlatacağı konuya da hakim. Ancak sunuma girmeden önce kişinin zihnine bazı düşünceler gelmeye başlıyor. ‘Rezil olacağım, insanlar beni yetersiz görecek’ ya da ‘heyecanlandığımın farkına varacaklar’ gibi… O anda insanlarla göz göze geldiğinde kişi belirgin bir şekilde anksiyete belirtileri başlıyor. Hali hazırlarda var olan bir kaygı varken bununa birlikte olmaya başlayan diğer bir düşünce geliyor. ‘Elimin titrediğini görecekler, konuya hakim olmadığımı düşünecekler, rezil olacağım’ gibi kişi kaygıyı uyandıracak düşünceler üretmeye başlıyor. Bu durumu kısır döngü olarak düşünürsek zaten ‘rezil olacağım’ kaygısı varken bir yandan fizyolojik belirtilerle beraber bunun karşı taraftan fark edileceği düşüncesiyle heyecan daha da artmaya başlıyor.”

SONUÇ ‘KAÇINMA’ DAVRANIŞI OLABİLİYOR 

“Kişiler böyle durumlarla karşılaştığında kaçınma davranışı sergilemeye başlıyor.” diyen Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, “Örneğin bir toplantı veya sunumda, okulda ya da bir arkadaş ortamında, kişi artık konuşmaya katılmaktan bir şeyler anlatmaktan kaçınmaya başlıyor. Aslında ‘ben o ortama girersem kesin yetersiz olacağım’ kaygısını ortadan kaldırmak istiyor. Kaygıları ortadan kaybetmek için kişi sanki tedavisi bu yöntemmiş gibi  kendince durumu idare etmeye çalışıyor fakat burada önemli bir nokta; beyin bize o anda kaygı sinyalini gönderiyor ve bizi o ortamdan uzaklaştırıyor. Hâlbuki bizim yapmamız gereken o ortamda bulunup kademeli olarak üzerine gitmek ve kaygıyı yönetmeyi öğrenmek. Dolayısıyla bizim için önemli olan sosyal anksiyetenin ne olduğunu, düşünce sisteminde neler yaptığını, belirti anlamında neler yaptığını tanıyıp daha işlevsel yolları bulmaya çalışmak.” şeklinde konuştu.

GENETİK, YETİŞTİRİLME VE TECRÜBELER SOSYAL ANKSİYETEDE ETKİLİ OLABİLİYOR

Kişinin sosyal anksiyete yaşamasının birçok nedeni olduğuna değinen Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, bu nedenleri şöyle anlattı:

“Genetik yüklülükler sebep olabilir. Kişinin yetiştirilme tutumlarıyla alakalı bazen başarısızlığa, rezil olmaya ve yetersizliğe bağlı aşırı eleştirel tutumda yetiştirilen bireylerde benzer süreçlerin tetiklenmesi muhtemeldir. Hayatta yaşadığı olaylar da ileride kişinin sosyal anksiyete geliştirmesine sebep olabilir. Bireysel olarak kişinin kaygısının temelinde ne olduğu detaylı bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Bazen sosyal anksiyete denilen durum, performans anksiyetesi ile de alakalı olabiliyor. Örneğin kişi arkadaş grubuyla gayet rahatken herhangi bir işi yapacağı zaman insanların yanında performans sergilemeye dair kişinin kaygısı olduğu görülebiliyor.” 

KAYGILI DÜŞÜNCELER ODAĞIMIZI ELE GEÇİRMEKTE DAHA ETKİLİ

Kaygının son derece normal bir duygu olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar herkesin zaman zaman bu duyguyu deneyimlediğini ve belli bir seviyede kişiyi koruyan duygular olduğunu söyledi: “Sizi önlem almaya yöneltir fakat kaygı düzeyi, işlevselliği bozacak duruma gelirse yani kişi o eylemi sergilemekten kendini geride tutmaya başlarsa bu sebeple okul hayatında, aile hayatında, sosyal yaşamında ve mesleki hayatında zaman zaman kayıplar yaşamaya başladığında  bizim için kaygı bozukluğu boyutuna evrilmeye başlamıştır.”

Herkesin aklına konu ve ortamdan bağımsız çeşitli düşünceler gelebileceğine de değinen Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar bu durumun da son derece normal olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Böyle durumlarda odağımızı o noktada tutmaya çalışırız fakat kaygılı düşünceler bizim odağımızı ele geçirmekte daha etkilidir. Örneğin bir toplantıda karşı taraftan birisi esnediğinde var olan bir durumu kişiselleştiriyor. Bu durumda kişi insanları sıktığını düşünüyor ve anksiyete belirtileri kendini göstermeye başlıyor. Sosyal fobi kişinin mesleki, aile ve sosyal alan olarak nitelendirdiğimiz tüm alanlarda, bir noktada sosyalliğin barındığını düşünürsek eğer kaçınma davranışlarıyla beraber uzaklaşmalar, zamanla kendilerini izole edildiği gözlemlenir. Örneğin sunum yapılması   gerekiyor fakat kaygı nedeniyle yapılamıyor. Birçok sosyallikten kaçınılırken hayatta da birçok şeyden kaçınmamıza yol açıyor. Sosyal fobide, tedavi bu noktada farkındalıkla birlikte başvurulması gereken bir adımdır.


Haber Kaynak : İGFA

Gündem 29.06.2024 17:59:28 0
''Ülke Genelinde Düzensiz Göçe Yönelik Düzenlenen Denetimlerde 446 Göçmen Kaçakçılığı Organizatörü Yakalandı'' Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya: ''Ülke Genelinde Düzensiz Göçe Yönelik Düzenlenen Denetimlerde 446 Göçmen Kaçakçılığı Organizatörü Yakalandı''
TESLİMATTA 250 BİNİ GEÇTİK SÖZÜMÜZÜ İNŞA ETMEYE DEVAM Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 11 ilde 174 ayrı alandaki 3 bin 481 şantiyede 182 bin mimar, mühendis ve işçi ile asrın inşa seferberliğine devam ediyor.
''18 İlde DEAŞ Terör Örgütüne Yönelik Düzenlenen Operasyonlarda 39 Şüpheli Terör Örgütü Mensubunu Yakaladık'' Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya: ''18 İlde DEAŞ Terör Örgütüne Yönelik Düzenlenen Operasyonlarda 39 Şüpheli Terör Örgütü Mensubunu Yakaladık''
BAKAN YUMAKLI, ORMAN YANGINLARINA KARŞI ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ ÇALIŞTAYINDA KONUŞTU Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ankara'da düzenlenen Entegre Orman Yangını Yönetimi İçin Uluslararası İşbirliğinin Geliştirilmesi Çalıştayı'na katıldı.
GÜNGÖREN “YARISI BİZDEN” İLE DÖNÜŞÜYOR Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından İstanbul’un Güngören ilçesinde Yarısı Bizden kampanyasından faydalanan Serçe ailesinin görüntülerini paylaştı.
“Alkol Etkisinde Araç Kullanımı” İle İlgili 102 Bin 725 Sürücüye İşlem Yapıldı Bakanımız Sn. Yerlikaya: 1 Ocak-12 Haziran 2025 Tarihleri Arasında “Alkol Etkisinde Araç Kullanımı” İle İlgili 102 Bin 725 Sürücüye İşlem Yapıldı
İsrail'in İran saldırılarında ölen üst düzey komutanlar kimler? İsrail'in İran'ın nükleer programını hedef alarak 13 Haziran Cuma günü başlattığı saldırılarda, ülkenin en üst düzey üç komutanı hayatını kaybetti
2 milyon 535 bin 680 adet Uyuşturucu Hap Ele Geçirdik İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya: İstanbul’da 2 milyon 535 bin 680 adet Uyuşturucu Hap Ele Geçirdik